February 10, 2011

second real world

In ages of crude, primordial cultures, man thought he could come to know a second real world in dreams: this is the origin of all metaphysics. Without dreams man would have found no occasion to divide the world. ...

Nietzsche, in Human, All Too Human, [5]

January 21, 2011

Doğuran Dağ

Dağ doğuruyormuş bağıra çağıra,
Neler neler bekleniyormuş yeryüzünde.
Dağ fare doğurmuş doğura doğura.
Senin için yazıldı bu masal işte,
söze gelince mangalda kül bırakmazsın,
işe gelince kocaman bir sıfırsın.

Gaius İulius Phaedrus, Masallar

January 16, 2011

against everyone's advice

Alice happens to exist much against everyone's advice, so sees no reason why she should take anyone's advice.

January 5, 2011

zack and mimi make a porno, but this time, in a university

sanal ortamda haberler çabuk yayılıyor: bilgi üniversite'sinde bitirme projesi olarak porno çekilmiş, bunu duyan üniversite yönetimi bilgisayarlar ve server'lara el koymakla kalmayıp üç hocayı işten atmış. ha? ne pornosu? ee, herşeye porno denmesine alışık olduğumuzdan burada kastedilen ne acaba diye merak ettim önce. ama sonra projenin çekildiği stüdyonun kilitlerinin değiştirilip bilgisayarlara el konulduğunu duyunca o soru önemini çokça yitirdi benim için.

anladığım kadarıyla, tempo dergisi bitirme projesini çeken öğrenciyle söyleşi yapmış, bunun ardından cüneyt özdemir bunu köşesinde konu edinmiş, porno çekilmesini üniversitenin özgürlükçülüğünün, genelde demokrasinin bir ölçütü olarak sunmuş. yalnız bunu yaparken kullandığı dil de dikkat çekici: "Almanca konuşan çirkin insanlar" dan kimi kastettiğini anlamadım; memlekete kaçak sokulan alman pornolarındaki oyunculara mı diyor acaba? ayrıca yazarın okulda nasıl porno çekildiğine dair yazısı da aslında porno tanımına uyuyor: "Sözlük anlamıyla, cinsel dürtüleri harekete geçirmek amacıyla hazırlanan yayınlara porno deniyor." demiş bilgi vcd öğrencilerinin açtığı sayfada yorum yapan ibrahim. cüneyt özdemir'in ağzının suları akıyor, çok heyecanlanmış belli ki tempodaki habere:
"Lafı şuraya getireceğim, bugün çıkan tempo dergisinde müthiş bir haber var. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde bir tasarım öğrencisi, bitirme tezi olarak bir porno film çekmek istemiş. Hocaları şaşkınlıkla “Olur mu öyle şey” diye gevelese de öğrenci, “Hani nerede demokrasi, ifade özgürlüğü, burası nasıl üniversite” gibi afili sözlerle hocaları kafaya almayı başarmış. (Gözünü sevdiğimin özel üniversitesi!) Sıra gelmiş oyuncu bulmaya, bir kız arkadaşına rica etmiş, o da kırmamış kabul etmiş! (Ne arkadaşlar var görüyorsunuz.) Hocalar hâlâ itiraz ediyor, erkek oyuncu bulunamıyor, kız arkadaş bunalımda derken ekip üniversitenin stüdyosunda aslanlar gibi porno filmi çekmişler. Üstelik öyle yönetmen ve iki oyuncu değil, bayağı 6 kişilik set ekibi ile beraber." 
üç gün sonraki yazısında aynı yazar bu defa yönetimin davranışını eleştirir ve öğrencilerden yana bir tavır takınırken, öte yandan da bir bitirme projesi için rektörden izin alınması gerektiğini savunuyor. özdemir'in kimi neyi savunduğu belli değil. zaten yazının başlığı da "skandal içinde skandal", yani porno çekilmesini de skandal olarak algılıyor demek ki.

medyanın salyalarını bir kenara bırakıp olayın asıl müdahillerine gelirsek eğer, vcd bölümünün başkanı ihsan derman, bahsettiğim son yazıda gazete köşe yorumcusuna konuyla ilgili "Sonuçta biz projelerin, videoların içeriğine karışmıyoruz. Bu videoları teknik olarak değerlendiriyoruz. Verdiğim not da teknik yeterlilikle ilgili. Porno projesi olması benim değerlendirmemi değiştirmedi” demiş. Teknik olarak video çekmek (ya da herhangi bir ürün üretmek) ne demek ben anlamıyorum, içeriği ele almadan teknik nasıl ele alınır? porno da bir türdür, türü belirleyen bir amacı, estetiği, alt türleri, klişeleri vs. vardır. bu amacı sorguladığında ya da deştiğinde ortaya bir yorum (ifade) çıkar ve o ürüne zaten porno denmez. acana videonun konusu pornoydu da medyacılar mı çarpıttı diye düşündüm ve projeyi çeken öğrencinin söyleşisinden alıntıları okuyunca öğrencinin gerçekten de porno çekmek üzere yola çıktığı anlaşılıyor:
"Öyle bir şey yapayım ki, senelerdir kafamıza sokulan akademik özgürlüğün sınırlarını göreyim istedim. Çünkü üniversite demek, kullanılmayan müthiş bir özgürlük alanı demek. İleride porno yönetmeni olmayacağıma göre, -zaten istesem de olmaz; çünkü ticari olarak porno çekmek yasal değil- bunu yapabileceğim tek yer okuldu. Burada, kimseye zarar vermiyorsan her şey akademik koruma içindedir. Sınırların nereye dayanacağını merak ettim; hem beni, hem ekibi, hem hocaları, hem üniversiteyi, hem de özgürlüğün limitlerini zorlayacak olanın da porno olduğuna karar verdim." 
dolayısıyla amaç porno çekmek değil sadece, porno çekerek üniversitenin özgürlüğünün sınırlarını sınamak, bu da bir performans ya da dilerseniz eylem sayılır. Bu performans da amacına ulaşmıştır aslına bakarsınız, üniversitenin özgürlüklerinin sınırı sınanmış, medyanın özgürlüklerimizi kullanırken aldığı rol ifşa olmuş (altan rüzgar verince eteklerin başın üstüne gelmesi gibi), üniversite hocalarının yetkilerinin lafta kaldığı ortaya çıkmış (ne de olsa bitirme projesini onaylama ve not verme yetkisini kullananlar gerekçe gösterilmeden ve savunmaları alınmadan işten atılmış), ve bireysel mahrumiyet ile fikir ve sanat hakları hakları ihlal edilmiş (bilgisayar ve verilere el konulduğundan dolayı, üniversitedeki bilgisayar üniversitenin malı olabilir ama içindekiler değil). videoyu izlemedim ama bu performansı başarılı buldum görünür kıldıklarından dolayı. bu arada bir yönetmen de projeyi çeken öğrenciyi okulu çökertmekle suçlamış:
 "okul dahilinde porno çekerek akademik özgürlüğün sınırlarını test edeceğim" diyen süzme bir ileri zekalı; televole kültürüyle yetişmiş, "kendini tanıtmak için her şey mübah", "reklamın iyisi kötüsü olmaz" gibi ilkelere inandırılmış bir çocuk dikkat çekmeye çalışırken koskoca okulu çökertti.

son olarak, bilgi üniversitesinin görsel iletişim tasarımı ile fotoğraf ve video lisans mezunları, eski araştırma ve öğretim görevlileri de tepkilerini bir çağrı olarak dile getirmiş ve imza kampanyası başlatmışlar. yazıya göre içeriği müstehcen olan bir çalışmanın porno film olarak değerlendirilmesini, konunun medya tarafından çarpıtılması yüzündenmiş; porno olabilmesi için "izleyiciyi cinsel anlamda uyarmak amacıyla kurgulanmış olması, dolayısıyla bir izleyici kitlesini hedeflemesi, satılması, dağıtılması veya teşhir edilmesi gerekir." ev yapımı, kendin yap kendin tüket türü porno olmuyor diye anlıyorum ben bu cümleden. pornoya dair olan çalışmaların ya da erotik olan eserlerin porno olmadığına katılıyorum, yani ibrahim'in dediği gibi pornonun amacı, izleyici kitlesi kim olursa olsun cinsel uyarı sağlamaktır. bu nedenle Tinto Brass filmleri müstehcendir ama porno değildir çünkü belli bir estetik, belli bir erotika amaçlanmıştır. ve bu kritere eserin dağılması, satılması ve teşhir edilmesi girmez, durumu kurtarmak adına ünversitede üretilmiş olan herşeyin akademik olduğu iddia edilemez. ne de olsa bölüm başkanı "biz içeriğe değil tekniğe bakıyoruz" demiş.

şaşalı bir üniversitenin pulları dökülürken diğer yanda günün başka bir haberi ise parasız ve dershanesiz eğitim isteyen, pankart açıp gösteri yapan liseli öğrencilerin 63 yıl ceza istemiyle yargılanmasıydı. yüzeysel bir tezatın altını çizmek değil amacım bu haberi sona eklerken. kullanılmayan özgürlükleri kullanma haritası çıkarmak.